KREDİ KARTLARININ FONKSİYONLARI

Kredi kartlarının ilk kez 1950´li yıllarda ABD´de ortaya çıktığı biliniyor. O dönemde sınırlı sayıdaki üye restoranda yemek bedellerini ödemek için kullanılan bu kartların işlem hacmi, zamanla sisteme bağlı kuruluş sayısının artmasıyla hızla büyüdü ve hizmetler de çeşitlendi. Bugün dünyada başta “Visa” olmak üzere, “Mastercard” , “American Express”, “Diners Club” gibi uluslararası kuruluşlar yüz milyonlarca kredi kartı kullanıcısına hizmet veriyor.

Ülkemizde kredi kartı kullanımının 1990’lı yıllarda başladığını, devam eden yıllarda hem kart sayısında hem de kullanım miktarında hızlı bir artış olduğu görülmektedir. Kartlı ödeme sistemi içerisinde ortak sorunlara çözüm bulmak, ülkemizdeki banka ve kredi kartları kural ve standartlarını geliştirmek amacıyla 1990 yılında, 13 kamu ve özel bankanın ortaklığı ile de Bankalararası Kart Merkezi kurularak faaliyete geçmiştir.

Bankalararası Kart Merkezi’nin verilerine göre, Mart 2009 itibariyle, toplam kredi kartı sayısı Mart 2008’e göre yüzde 13 oranında artarak 46,6 milyona, toplam banka kartı sayısı da yüzde 6 oranında artarak 59,7 milyona yükselmiştir. Aynı dönem itibariyle, POS ve ATM sayıları da sırasıyla yüzde 9 ve 14 artarak, 1.629.252 ve 22.321 düzeyine yükselmiştir.

                                      Kredi Kartı, Banka Kartı, POS ve ATM Sayıları

  Mart 2009 Değişme (yıllık)
    Miktar İşlem Hacmi (2009/I) Miktar İşlem Hacmi
    (Adet)     (Milyon TL) (yüzde) (yüzde)
Kredi Kartı (Bin adet) 43.551 46.170 13 -1
Banka Kartı (Bin adet) 59.699 42.054 6 11
POS Sayısı 1.629.252 9
ATM Sayısı 22.321 14

Kaynak: TBB

2009 yılı ilk çeyreğinde kredi kartı işlem hacmi geçen yılın aynı dönemine göre % 1 azalarak 46,2 milyar TL, banka kartı işlem hacmi ise  % 11 artarak 42,1 milyar TL olmuştur. Yıllık bazda kredi kartı işlem hacmi 191 milyar TL, banka kartı işlem hacmi ise 161 milyar TL olmuştur.

Küresel finansal krizle birlikte tüm ekonomik birimlerin az ya da çok etkilendiği geçtiğimiz süreç içinde, kredi kartları konusunda da kamuoyu yoğun tartışmalar yaşadıktan sonra son dönemde birkaç yeni düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeden kişilerin yararlanabilmeleri için çeşitli koşullar belirlenmiştir.

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na eklenen Geçici bir madde uyarınca, 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle;

• Kredi kartı asgari ödeme tutarı borcunu 90 günden fazla geciktiren,

• Kredi kartına ait tüm borcunu ödemesi için banka tarafından ihtarname çekilen,

• Kredi kartı borcunun tahsili için icra takibi başlatılan kredi kartı hamillerinin, Kanun’dan yararlanabilmeleri için aşağıda yer alan hususların tümünü yerine getirmeleri gerekmektedir:

• Kanunun yayım tarihi 7 Temmuz 2009 tarihinden itibaren 60 gün içinde kredi kartını çıkaran bankaya ya da bankanın avukatlarına, güncel tebligat adresi de bildirilmek suretiyle yazılı olarak başvuru yapılmalı,

• Oluşturulacak ödeme planı imzalanmalı,

• İlk taksit peşin olarak ödenmelidir.

şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Kredi kartı anapara borcu  ile işletilmiş bulunan faiz borcunun 31 Mayıs 2009 tarihine kadar T.C. Merkez Bankası’nca üç aya kadar vadeli ağırlıklı ortalama mevduat faiz oranı esas alınarak ilan edilecek aylık endeks katsayısı ile çarpılmak suretiyle ödeme planına esas borç tutarının hesaplanacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Bankalararası Kart Merkezi’nin sayfasında sunulan hizmet konusunda müşteri ve ülke ekonomisi açısından kazançlar çok açık ve net bir şekilde özetlenmiş olup, bunlardan bazı başlıklar aşağıda yer almaktadır:

Müşteri Açısından Kredi Kartının Yararları:

  •  Önce harca sonra öde avantajı ile alınan bir mal veya hizmetin bedeli, ihtiyacı ertelemeden satın alınabilmekte, ödeme ise ileri bir tarihte gerçekleştirilebilmektedir.
  •  Kredi kartları fazla para taşımanın getirdiği kaybetme veya çaldırma riskini ortadan kaldırmaktadır.
  •  Ekonomik sıkıntı çeken tüketicilere vade avantajı sağlayarak destek olmaktadır.
  •  Tüketiciler ödeme işlemlerini tek tek izlemek yerine, tüm işlemlerini bir arada kredi kartı hesap özetlerini izleyerek gerçekleştirebilmektedir.

Kredi kartı kullananlar şu noktayı hiçbir zaman unutmamalıdır: Kredi kartı kredi kullanma aracı değil ödeme aracıdır.

 

Ekonomi Açısından Kredi Kartının Yararları:

  •  Kredi kartları harcamalarındaki %1’lik artış vergi gelirlerini % 0.05 artırıyor. Benzer şekilde 1.000 TL’lik nakit kullanımı yerine 1.000 TL’lik kredi kartı kullanımı vergi gelirlerini 20 TL artırıyor.
  •  Kredi kartları yeni iş imkanları yaratıyor
  •  Kredi kartları büyüme sağlıyor. Kredi kartları ile 1.000 TL’lik harcama GSMH’yı 0,0142 TL artırıyor.
  •  Kredi kartları enflasyonu düşürüyor. Kredi kartı ile yapılan alışverişlerin enflasyon üzerinde düşürücü etkisi bulunuyor.  Para arzındaki artış aynı dönemde enflasyonu 0,17 oranında artırırken, kredi kartı harcamaları aynı dönemde enflasyonu 0.017 oranında düşürüyor.
  •  Nakit dolaşım ihtiyacını azaltır, ekonominin kayıt altına alınmasını kolaylaştırır ve kayıtdışını önler.
  •  Kredi kartı ile yapılan alışverişler sonucu tüm para hareketleri ekonomik sisteme kayıt olmakta, ve tasarruf yatırım akışı hızlanarak ticari faaliyetleri canlandırmaktadır.
  •  Kartlarla birlikte genel ekonomi kağıt yükünden kurtulur, (kartların işlem maliyeti nakde göre 1/3 daha az olduğu için) GSYİH’ya katkı sağlanır.
  •  Nakit para yerine kart kullanılması hem bürokrasiyi azaltır, tüketicilere yalın bir satın alma gücü yaratır, hem de harcamaların kontrolünü sağlayacak bir şeffaflık getirir.
  •  Üye işyerlerinin müşterileri artar, iş hacmi genişler.
  •  İşletmeler sattıkları mal ya da sundukları hizmet karşılığında çok kısa sürede nakit paraya kavuşur.
  •  İşletmeler kasalarında çok ve atıl para bulundurma külfet ve riskinden kurtulur.

2002 yılı Ocak ayında ülke genelinde kredi karıt sayısı yaklaşık 13,6 milyon adet iken, Mart 2009 itibariyle 46,6 milyona çıkmıştır. Kart sayısındaki artış 7 yılda yaklaşık 2,5 kat artarken, işlem haminin 46 milyar TL’yi aştığı görülmektedir.

Söz konusu rakamın bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün % 6,4’ü büyüklüğünde bir hacim oluşturduğu dikkate alındığında:

Bu noktada, gelişmelere farklı bir pencereden bakıldığında, hizmeti sunan taraf olan ve sundukları hizmetin sonuçları konusunda çokça sorgulanan bankaların cephesinden durumun biraz faklı olduğu ifade edilebilir.

  •  Müşteri tarafında ihtiyaç anında bu hacimde bir finansman sağlandığı,
  •  Üye işyeri tarafında, bu hacimde bir mal ve hizmet satımında aracılık edildiği,
  •  Ekonomi tarafında, vergi boyutu dahil olmak üzere bu hacimde bir rakamın kayıt altına alındığı    dikkate alındığında,

kredi kartlarının sağladığı katkıların yadsınamaz önemde olduğu görülmektedir.

Bilindiği üzere bankaların temel faaliyeti olan para ödünç alımı ve verilmesi faaliyetleri, her iki tarafta da bünyesinde riskler taşıyan faaliyetlerdir. Dolayısı ile her işlemin fiyatlamasında bu risklerin gözönüne alınması, bankaya borç verenler, bunların başında da mevduat sahiplerinin yararına bir uygulamadır. Çünkü banka ne kadar güçlü olursa, verdiği borcu ne kadar yüksek oranda geri alırsa, mevduat sahiplerin emanetini de o ölçüde iade etme yeteneğini koruyacaktır.

Bu açılardan bakıldığında, bankacılık faaliyetinin para satışı boyutunda yer alan kredi kartı ürününe ilişkin resmi otoritelerin yoğun müdahalesi, sadece bu ürünün az kullanılmasına yol açmayacak, ekonomi tarafındaki kazançları azaltırken, müşteri tarafında da bilinmeden sahip olunan avantajların kaybedilmesine yol açacaktır.

“Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayalım”