KRİZİN NERESİNDEYİZ?
Geçen ayki yazımın başlığı “Yolun Sonu Görünüyor mu?” idi. O günden bu güne kadar yaşananlar bu soruya yanıt vermemizi sağlayacak ipuçları ne yazık ki vermedi.
Nitekim yorumları ile dünyanın dikkatini çeken iki önemli kişinin küresel finansal kriz ile ilgili söylediği iki önemli söze aşağıda yer verdim.
“1929 ekonomik krizinden sonra dünya ekonomisinin yaşadığı en büyük kriz.”
Alan Greenspan
ABD Merkez Bankası Eski Başkanı
“Finansal piyasalar güvene bağlıdır ve bu güven erozyona uğradı. Güven krizi bankaların ötesine geçerek reel sektöre bulaştı. Krizin etkileri minimum 2-3 yıl devam edecek.”
Joseph E. Stiglitz
Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi
Dünya Bankası eski Başekonomisti
2001 Nobel ekonomi ödülü sahibi
Türkiye’de henüz ABD’den başlayan küresel krizin yansımaları İMKB’deki hareketlilik ve döviz kurları dışında ciddi anlamda görülmedi.
Tablo 1’de görüleceği üzere geçtiğimiz yıl Haziran ayından itibaren ilk önemli etkileri ile piyasaları şaşırtan gelişmelere neden olan krizin, özellikle 2008 yılının ikinci çeyreğinden itibaren daha büyük bir hızla piyasalardaki etkisini artırdığını görmekteyiz.
Tablo:1
Tarih | Yaşananlar |
Haziran 2007 | Bear Stearns – ABD’nin ikinci büyük mortgage tahvilleri ihracatçısı uluslararası yatırım bankası battı. |
Temmuz 2007 | Absolute Capital – Hollandalı ABN Amro’nun yarısına sahip olduğu Sidney merkezli hedge fon battı. |
Ağustos 2007 | Basis Capital – Hollandalı ABN Amro’nun yarısına sahip olduğu Avustralyalı hedge fon battı |
Şubat 2008 | Northern Rock – İngiltere, Ağustos 2007’de sorunlar yaşamaya başladı Bank of England yüklü borç verdi. Sonunda kamulaştırıldı |
Mart 2008 | Hume Bank – ABD, Banka fona devroldu |
Bear Stearns 1.1 milyar dolara JP Morgan Chase’e satıldı. | |
Douglass National Bank – ABD, Banka fona devredildi. | |
Mayıs 2008 | ANB Financial – ABD, Banka fona devroldu |
Temmuz 2008 | Staples,First National Bank of Nevada,
First Harigate Bank ve Newport Beach ABD Bankaları fona devroldu. |
Ağustos 2008 | Indymac (ülkenin 7. büyük mortgage sağlayıcısı),First Priority Bank,
Columbian Bank and Trust Company ve Intergrity Bank – ABD Bankaları fona devroldu |
Eylül 2008 | Silver State Bank- ABD, Fona Devroldu |
Fannie Mae & Freddie Mac – İkinci el ipotek piyasası kuruluşları kamulaştırıldı. | |
Postbank- Almanya, Rakibi Deutsche Bank tarafından satın alındı. | |
Lehman Brothers – 158 yıllık ABD Yatırım bankası İflas ettiMerrill Lynch – Zor durumdaki bankayı Bank Of America satın aldı | |
American International Group (AIG) – Zor duruma düşen ABD’li sigorta şirketinin yaklaşık %80 hissesi için 85 milyar dolar borç verdi. | |
HBOS – İngiltere’nin en büyük mortgage sağlayıcısı, İngiliz bankacılık grubu Lloyds tarafından satın alındı | |
Barclay’s Lehman’ın ABD operasyonlarını satın aldı. | |
ABD Morgan Stanley ve Goldman Sachs’a mevduat toplama yetkisi verdi. | |
Lehman Brothers, Asya ve Avrupa operasyonları 225 milyon dolara Japon Nomura’ya satıldı | |
Washington Mutual – ABD hükümeti, ülkenin en büyük mevduat bankasına el koydu. | |
Fortis – Belçika, Bankanın %49’u Beneluks ülkeleri tarafından kamulaştırıldı.Bradfor&Bingley – İngiltere, banka kamulaştırıldı. | |
Morgan Stanley, Mitsubishi UFJ tarafından 9 milyar dolar kaynak sağladı | |
Dexia – Belçika,Fransa,Lüksemburg 6.4 milyar euro yatırdı. Kamulaştırıldı. | |
Ekim 2008 | Wachovia- ABD’nin en büyük üçüncü aracı kurumu Wells Fargo ile birleşme kararı aldı.ABD Kurtarma Paketi – 850 milyar $’lık kurtarma paketi Temsilciler Meclisi’nden geçerek kabul edildi. |
İzlanda – Küresel mali krizden etkilendi “toptan iflas” açıklaması yapılarak satışa çıkarıldı. | |
Fortis’in bankacılık ve Belçika sigortacılık faaliyetlerini BNP Paribas aldı. | |
Japonya’da 2.7 milyar dolarlık sigorta şirketi Yamato iflas etti. | |
Kriz Orta Doğu ülkelerini de etkiledi. Dubai, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Mısır ve İsrail Borsaları ciddi değer yitirdi. | |
G-7 ülkelerinin Hazine veya Maliye Bakanları ile Merkez Bankası Başkanları’nın 3.5 saat süren toplantısında eylem planı kabul edildi.ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada’dan oluşan grup tarafından yayımlanan eylem planı çerçevesinde, banka ve finans kuruluşlarının desteklenmesi ve çökmelerinin engellenmesi için eldeki bütün imkanların kullanılması, güvenin yeniden oluşturulması, yeniden kredi akışı sağlanmasına olanak verecek şekilde bankaların sermaye artırmasının sağlanması yönünde görüş birliğine vardı. | |
AB liderler zirvesinde; 2009 sonuna kadar bankaların interbank işlemleri devlet garantisi altında olması, bankalardan devlet imtiyazlı hisse senedi alarak, zordaki bankaların sermayelendirilmesinde devletin ön planda olması kararlaştırıldı. Almanya 400 milyar EUR’luk paket açıklayacağını söyledi.İzlanda yabancı yatırım çekmek için IMF kredisine ihtiyaç olduğunu açıkladı. GM – Chrysler ile birleşme görüşmelere yapmaya başladı. |
|
İngiltere, Royal Bank of Scotland (RBS) ve HBOS-Lloyds birleşmesine 37 milyar sterlin sermaye yatıracağını açıkladı. | |
İSPANYA, banka kredileri için 2008 yılı için 100 milyar euro garanti veriyor. Bu yılsonuna kadar İspanya bankalarının kredi operasyonları garanti altına alınıyor. |
Dünyanın birçok ülkesinde merkez bankaları ciddi oranda faiz indirimine giderken, aynı zamanda asli fonksiyonlarının dışına çıkıp, bankacılık sektöründe oyuncu kimliğine bürünerek, piyasalarda güven, denge ve istikrar sağlanması konusunda yoğun çaba göstermekteler.
Bu arada ülkelerdeki finansal piyasalarda güvenin sağlanmasına yönelik alınan önlemlerden bir diğeri de tasarruf sahiplerinin bankalardaki mevduatlarına getirilen güvence sınırındaki artışlardır. Hatta bazı ülkelerde güvence kapsamının genişletilerek, bankaların pasiflerindeki tüm yükümlülüklerine kadar artırıldığı görülmektedir. Tablo 2’de mevduat güvencesi konusunda adım atan ülkelerden bazıları yer almaktadır.
Tablo:2
Ülke | Ne İdi | Ne Oldu |
AMERİKA | 100 bin Dolar | 250 bin Dolar |
ALMANYA | 20 bin Euro | Sınırsız garanti |
İNGİLTERE | 35 bin Pound | 50 bin Pound |
FRANSA | 20 bin Euro | 70 bin Euro |
İTALYA | 20 bin Euro | 103 bin 291 Euro |
YUNANİSTAN | 20 bin Euro | 100 bin Euro |
BELÇİKA | 20 bin Euro | 100 bin Euro |
DANİMARKA | 20 bin Euro | Sınırsız garanti |
AVUSTURYA | 20 bin Euro | Sınırsız garanti |
İZLANDA | 20 bin Euro | Sınırsız garanti |
İRLANDA | 20 bin Euro | Önce 100 bin Euro’ya çıkarıldı, sonra sınırsız garanti |
AVUSTURALYA | 20 bin Euro | Sınırsız garanti |
Dünyadaki diğer ülkelerden yaşanan bu hızlı gelişmeler akla hemen şu soruyu getirmekte: Türkiye’de önümüzdeki günlerde bizi neler bekliyor acaba?
- Cari açık yaklaşık 50 milyar $.
- Finansmanı son 3 yıldır artan bir şekilde Doğrudan Sermaye Yatırımları ile finanse edilse de hala 1/3’ü sıcak para (portföy yatırımı) ile finanse ediliyor.
- Uluslararası finansal piyasalardaki gelişmeler sonucunda, sıcak para sahipleri Türkiye’deki portföy yatırımlarını satıp çıkmaya başlamış olup, önümüzdeki süreçde devam bu eğilim edecektir.
- Dünya finans piyasalarına tam anlamıyla bağlı olmamız gelişmelerden etkilenmemizi de kaçınılmaz kılmaktadır.
- Mevcut likiditeyi elde etmenin maliyeti yani faizler yükselecektir.
- Açık pozisyon (son yıllarda reel sektör yurt dışından büyük çaplı borçlanmalar yaptı) bilanço karlılığını azaltırken, bazı işletmeler zarar açıklamak zorunda kalabileceklerdir.
- Dünyadaki ekonomik durgunluğun, ihracatı olumsuz etkilemesiyle, satışlardaki azalma bir taraftan üretim, istihdam düşüşü, diğer taraftan da işletmelerin maliyetlerini daha zor karşılamalarına ya da bazı durumlarda karşılayamamalarına neden olacak.
- Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick önceki gün gelişmekte olan ülkelerin “daha kötü günlere” hazırlıklı olmasını ve 28 ülkenin risk altında olduğunu açıkladı. O ülkelerin içinde Türkiye’nin de olduğuna ifadelerinde yer verdi.
Önümüzdeki Dönemde Krizden En Az Etkilenmenin Yolları Nelerdir? sorusuna 2 farklı cepheden kısa ve öz olarak şöyle bakabiliriz:
- Bireyler Açısından:
- Tüketim harcamalarını azaltmak,
- Kredi kullanmamak ve borçlanma miktarını azaltmak,
- Tasarrufların bir kısmını döviz, bir kısmını kısa vadeli TL yatırım araçlarında (yatırım fonu, repo, 1 ay vadeli mevduat vb.), bir kısmını ise altına yatırım yaparak değerlendirmek.
- Şirket Sahipleri ve Yöneticiler Açısından:
- Ekonomi durgunluk dönemine girdiği için tasarruf tedbirleri uygulayarak ya mevcudu korumak ya da küçülmek.
- Minimum stok seviyesi ile çalışmak.
- Kredi kullanmamak ve borçlanma miktarını azaltmak
- Vadeli satışları azaltmak, vadeleri kısaltmak ve vadeli satış yapılan şirketleri çok yakından takip ederek, seçici davranmak.
- Likit varlıkların bir kısmını döviz, bir kısmını kısa vadeli TL yatırım araçlarında (yatırım fonu, repo, 1 ay vadeli mevduat vb.), bir kısmını ise altına yatırım yaparak değerlendirmek.
Dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğunun etkilendiği bu krizden Türkiye’nin de etkilenmesi kaçınılmazdır. Türkiye’yi dünyadan izole bir ülke olarak düşünmek yapılacak en büyük yanlıştır. Artık, son yıllardaki küreselleşme hareketleri nedeniyle dünya finansal piyasaları entegre olan Ülkemiz krizin etkilerini bu yıl finans sektöründe, 2009 yılında da reel sektörde ciddi boyutta hissedecektir.
Kısa süre sonra bugün için “En İyi Günümüzdü” ifadesini kullanmamak için alınması gereken önlemler konusunda proaktif olmakta yarar var.
Son söz:
“Geniş zamanda dar oturanlar,
Dar zamanda geniş oturma lüksüne sahip olurlar”