PİYASA YAPICILIĞI SİSTEMİ

Ekonominin en temel tanımlarından birisi olan piyasa en basit şekliyle, kuşkusuz arz ve talebin buluştuğu ortam olarak adlandırılmaktadır. Para ve sermaye piyasalarında ise arz ve talebin temelinde bulunan ekonomik nesne kuşkusuz kaynaktır. Bu piyasalarda taraflar gerçek kişi olduğu kadar, tüzel kişi ve devlet de olabilmektedir.

Para ve sermaye piyasalarında transfer aşamasında tarafları en yakından ilgilendiren konu işlemin gerçekleşip gerçekleşemeyeceğidir. Bu sorunun cevabı ise temel olarak kaynağı talep edenin geri ödeme gücüne, niyetine buna bağlı olarak da belirlenecek olan fiyatına bağlıdır.

Fiyatın temel bileşenleri arasında baz faiz dediğimiz risksiz faiz, buna ilave olarak da risk pirimi bulunmaktadır. Bu aşamada borçlanıcının devlet olmaması durumunda seviyesi farklı olmakla birlikte risk primi hep sözkonusudur. Riski seven yatırımcılar risk primi nedeniyle artan oranların bulunduğu taraflara doğru giderken, riskten kaçınan yatırımcılar için devlet borç verilecek cazip bir alan olmaktadır.

Eğer borçlanma sözkonusu ise, devlet borç yöneticisinin temel hedefi, önceki borçların geri ödenmesinden kaynaklanan borç ödeme ihtiyacı ile yeni doğan ihtiyaçlar için en düşük maliyetle kaynak bulmaktır.

Bu hedef kapsamında, birincil piyasada sürekli ve etkin borçlanmanın sağlanması, kamu borçlanma maliyetinin düşürülmesi ve ikincil piyasada likiditenin artırılması amaçlarına yönelik olarak bazı ülkelerde piyasa yapıcılığı sistemi uygulaması hayata geçirilmiştir.

Bir grup uzman aracının; belirlenen bazı yükümlülükleri yerine getirmeleri karşılığında belirli ayrıcalıklar tanınması, aynı zamanda da devlet iç borçlanma senetleri piyasalarının gelişimine destek vermelerini sağlamak amacıyla piyasa yapıcılığı istemi oluşturulmuştur.

Devletin, mali piyasanın hakim oyuncusu olması nedeniyle, devlet iç borçlanma senetleri birincil ve ikincil piyasaları büyük ölçüde devlet politikaları sayesinde güçlenip desteklenmektedir. Bu amaçla bazı ülkeler, birincil piyasadan sürekli ve etkin borçlanmanın sağlanması, kamu borçlanma maliyetinin düşürülmesi ve ikincil piyasada likiditenin artırılması amacıyla piyasa yapıcılığı sistemini uygulamaktadırlar.

Bu sistemde temel iki amaç:

  1.  Birincil piyasa işlemlerinde etkinliği artırmak,
  2.  İkincil piyasaların işleyişini kolaylaştırmaktır.

Piyasa yapıcısı adı altında belirlenen kuruluşların, ikincil piyasalarda aralıksız işlem yapmak, kotasyon vermek, bir ihracın belli bir miktarını satın almak gibi yükümlülükleri bulunmaktadır.

İlk olarak 1960 yılında Federal Reserve Bank of New York tarafından, para politikasının yürütülmesine destek sağlamak amacıyla piyasa yapıcılığı sistemi işletilmeye başlanılmıştır.Daha sonra Brezilya 1974 yılında, İngiltere ise 1986 yılında piyasa yapıcılığı sisteminin ilk uygulayıcıları arasına girmişlerdir.

Ülkemizde de, kamunun devlet iç borçlanma senetleri aracılığı ile piyasalardan borçlanmasının zaman zaman beklenildiği seviyelerde gerçekleşmediği olmuştur. Bilindiği üzere 1994 yılında yaşanan kamu borçlanmasındaki sıkıntılar bunun en temel örneklerindendir.

Piyasa yapıcılığı sistemine duyulan ihtiyaç nedeniyle bu sistem 2000 yılında başlatılmış, ancak Kasım 2000 ve Şubat 2001’de yaşanan krizlerin ardından uygulamaya ara verilmiş, daha sonra piyasalarda dengelerin tekrar yerine gelmeye başlaması ile birlikte 2002 yılında tekrar piyasa yapıcılığı sistemi hayata geçirilmiştir.

Piyasa yapıcılığı sisteminde düzenleyici otorite kuşkusuz Hazine Müsteşarlığı’dır. Her yıl piyasa yapıcığına ilişkin kriterleri tutturan bankalarla sözleşme imzalayan Hazine Müsteşarlığı, önümüzdeki dönem için uygulamada bazı değişikliklere gittiğini 04 Ağustos 2010 tarihinde ilan etmiştir. Sözkonusu ilanda yapılan açıklama şu çerçevedir:

Eylül 2009 – Ağustos 2010 dönemi Piyasa Yapıcılığı uygulaması, 31.08.2010 tarihinde sona erecek olup 01.09.2010 tarihinden itibaren yeni dönem Piyasa Yapıcılığı Sistemine geçilmesi öngörülmektedir.

Piyasa Yapıcıların Müsteşarlığımızca belirlenen ve aşağıda yer alan Piyasa Yapıcılığı Yeterlilik Kriterlerini sağlamaları gerekmektedir.

Piyasa Yapıcılığı Yeterlilik Kriterleri Şu Şekilde Belirlenmiştir:

1. Piyasa Yapıcı seçilebilmek için aday olan bankanın bağımsız denetimden geçmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna sunulmuş olan en son mali tabloları itibarıyla;

a) Sermaye Yeterliliği Oranının yüzde 12’nin altında olmaması,

b) “Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” uyarınca hesaplanan ikinci vade dilimine ilişkin toplam likidite yeterlilik oranının yüzde 100’den az olmaması,

2. Başvuru tarihinden önceki son 12 aylık dönemde,

a) Birincil Piyasadaki DİBS ihraçlarından yapılan alım tutarının 1.4 milyar TL’nin altında olmaması,

b) İMKB Tahvil ve  Bono Piyasasındaki kesin alım satım işlemleri ile İMKB’ye tescil ettirilen işlemlere ilişkin tutarın 7 Milyar TL’nin altında olmaması.

Piyasa Yapıcıya Sağlanan Haklar

  • Piyasa Yapıcı ihalelere teminatsız katılır.
  • Müsteşarlık, para piyasalarında yapacağı nakit işlemlerini Piyasa Yapıcılar ile gerçekleştirir.
  • “TAP” satışlarından sadece Piyasa Yapıcılar faydalanabilir.
  • Halka arz yoluyla yapılacak DİBS ihraçlarına sadece Piyasa Yapıcılar aracılık edebilir.
  • Geri alım ve değişim ihalelerine sadece Piyasa Yapıcılar katılabilir.
  • Piyasa Yapıcılar, Piyasa Yapıcılığı Danışma Kurulu toplantılarına iki temsilci ile katılabilir.
  • Piyasa Yapıcılar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde kurulmuş olan DİBS
  • Ödünç İşlemleri Piyasası’nda DİBS ödünç alma ve verme işlemlerine taraf olabilirler.

Piyasa Yapıcının Yükümlülükleri

  • Her üç aylık dönem için asgari olarak Müsteşarlık tarafından ihale yoluyla ihracı programlanan veya ihraç edilen DİBS’lerin net tutarının 0.6 ile çarpılması ve piyasa yapıcı sayısına bölünmesi ile bulunan tutarı,
  • Aylık asgari olarak Müsteşarlık tarafından ihale yoluyla ihracı programlanan veya ihraç edilen DİBS’lerin net tutarının 0.36 ile çarpılması ve piyasa yapıcı sayısına bölünmesi ile bulunan tutarı birincil piyasadan almakla yükümlüdür.
  • Piyasa Yapıcıların alım yükümlülükleri, aşağıdaki tabloda belirtilen ihraç vadeleri için belirlenen katsayılar ile ağırlıklandırılarak hesaplanır.
İhraç   Vadesi Yeni Katsayı Eski Katsayı
0-3 yıl (3 Yıl Dahil) 1 1
3-5 yıl ( 5 Yıl Dahil) 1,2 1,3
5-10 yıl (10 Yıl Hariç) 1,4 1,5*
10 yıl ve üzeri 1,6

* Eski uygulamada bu katsayı 5 yıl üzeri tüm vadeler için uygulanmakta idi.

 

  • Piyasa Yapıcı ikincil piyasada likiditeyi sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla, Piyasa Yapıcı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasasında, söz konusu piyasanın işleyiş kuralları çerçevesinde, tüm ölçüt ihraçlar için asgari 3 ay süreyle alım-satım kotasyonu verir.
  • Piyasa Yapıcı, Müsteşarlığın genel ekonomi veya mali piyasalar hakkında talep edeceği araştırma, rapor, anket, mali veriler ve benzeri bilgileri hazırlar ve belirlenen süre içerisinde Müsteşarlığa iletir. Müsteşarlığa iletilen bu bilgiler Piyasa Yapıcı tarafından istendiği takdirde Müsteşarlık tarafından gizli tutulur.
  • Piyasa Yapıcı, birincil piyasada rekabeti bozacak şekilde, diğer piyasa yapıcılar veya katılımcılarla anlaşamaz ve ortak hareket edemez.

Özet olarak, getirilen en önemli değişiklik olarak piyasa yapıcısı bankaların 10 yıl ve üzerinde tahvil satın alması için avantajları artırılmıştır.  İç borçlanmada vadeyi uzatma hazırlığı yapan Hazine 20 yıl vadeli tahvil satışı için Piyasa Yapıcılığı sisteminde bir değişiklik yapmıştır Bu değişiklik yukarıdaki tabloda da karşılaştırılmalı olarak yer almaktadır. Yeni getirilen düzenlemeyle piyasa yapıcı bankalar taleplerinde ne kadar uzun vadeli tahvile alırlarsa, aynı miktarlı alımlarda, daha fazla yükümlülük yerine getirmiş olacaklardır.

Burada piyasa yapıcısı bankaların kuşkusuz bilançolarını yönetmedeki tercihleri de belirleyici olacaktır. Bedel ödeyip daha kısa vadelerde mi yoğunlaşmak, vade riskini, buna bağlı olarak da likidite ve bilançodaki vade uyumsuzluğu risklerini alıp, uzun vadenin cazibesinden mi yararlanmak. Bakalım yeni piyasa yapıcısı bankalar tercihlerini hangi yönde kullanacak?

 

“Uzun vade, ufukta görünmeyen menzile benzer. Ne kadar yol gidersen git, sanki hiç gitmemiş gibi olursun.”